Eğitimde Yaratıcı Drama Teknikleri
Bilinç Koridoru
Dramada olay örgüsü devam ederken ana karakterin karşılaştığı herhangi bir ikilemi ya da içinden çıkamadığı durumu görmesine yardımcı bir tekniktir. Sahne düzeni, kişilerin yüzleri birbirine dönük olarak karşılıklı iki sıra hâlinde dizilmelerini gerektirir. Ana karakter, insanların oluşturduğu iki sıra arasında yürür ve bu sırada küme üyeleri, kahramanın karar veremediği konuda kendi görüşlerini söylerler. Öğrencilerin her biri değişik düşünce ve duyguları yansıtan birer tümce söyleyerek karakterin vicdanının sesi olurlar. Bazılarının görüşlerine uymayan karşıt görüşler olabilecek düzenleme yapılabilir. Bu süreçte, koridor boyunca önerilen düşünceler ve duygusal uyarımlar, karakterin bir karara varmasına yardımcı olur. Ana karakter geçidin sonuna ulaştığında kararını verir. Bu teknik “düşünce tüneli” olarak da bilinir.
Bölünmüş Ekran
Drama sürecinde öğrenciler, değişik zamanlarda ve yerlerde gerçekleşen iki ya da daha fazla sahne düzenlemesi yaparlar. Sahneleyiş biçimi, çalışmanın bütününü bozmayacak biçimde iki ya da daha fazlaya bölünür. Daha sonra sinema filmlerinde olduğu gibi bu sahnelerin arasındaki olayları, ileri ya da geriye gitme biçiminde çalışırlar. Bu iki sahnenin kurgusu, bağlantıları, karşılıklı ilişkileri çok dikkatli bir biçimde hazırlanmalıdır
Dedikodu Halkası
Drama süreci içinde bulunan karakterlerin davranışları, katılımcılar tarafından oluşturulan bir halka içerisinde, dedikodu olarak eleştirilir. Dedikodu, halkada yayılarak ilerlerken daha da çarpıtılır ve büyür. Dramanın daha ileri aşamaları için gerginlik ve çelişkileri belirlemede işlevsel bir tekniktir
Donuk İmge
Drama sırasında önemli bir durumu gerçekleştirilirken öğrencilerin/ katılımcıların donuk bir fotoğraf oluşturmasıdır. Oyundaki eylem ve söz, bir fotoğraf gibi ya da videodaki gibi dondurulur. Öğretmenin/liderin düzenlemesiyle gerçekleştirilen imgesel fotoğraflara, o doğaçlamanın dışında kalan diğer öğrenciler/ katılımcılar tarafından bu imgeler üzerinde kısa süreli konuşularak ve çözümleme yapılır. Özellikle anlamların somut imgelere dönüştürülmesi, duyguların en ekonomik ve denetimli biçimde kümedekiler tarafından yorumlanması olasıdır.
Doğaçlama
Verilen bir durum ya da nesnenin göz önünde bulundurularak anında, kendiliğinden (spontane) canlandırma yapılır. Kim?, ne?, nerde?, kimle? gibi değişkenler doğaçlamaya yön verir. Doğaçlama, kalıpları önceden belirlenmeksizin herhangi bir şey ya da durumla ilgili olarak değişik anlatım araçlarını kullanmaktır. Özgür yaratma eylemi olarak da tanımlanabilecek doğaçlama, kullanıldığı alana bağlı olarak biçimsel değişiklik gösterir.
Düşünce İzleme
Bir karakterin aklından geçen ve duyamadığımız, düşünceleri açığa vurulur. Bir kümedeki katılımcılar canlandırmalarını yaparken bir pozisyonda donarlar. Öğretmen/lider o kişilere düşünce ve duygularını yüksek sesle ve birkaç tümceyle anlatmaları için soru sorar. Bu her bireyin omzuna hafifçe dokunma ya da onların başının üstünde mukavvadan yapılmış bir düşünce balonu tutmayla olur. Seçenek olarak düşünce izleme, sınıfın bir üyesinin sınıf içindeki bir karakterin duygularını ve düşüncelerini yüksek sesle söylemesi biçiminde de olabilir. Bu teknik, kolaylıkla “Donuk İmge” tekniğiyle birleştirilebilir. Aynı oranda doğaçlama için yararlı bir belirtidir.
Forum Tiyatro
Forum tiyatro, bir tiyatro türü olmakla birlikte toplumsal konuları ele alması ve değişik yaklaşım ve çözümler üretmeye olanak sağlaması, izleyen ve izleneni oyuna katması nedeniyle eğitimde drama çalışmalarında bir teknik olarak da kullanılmaktadır. Kendi başına bir drama tekniği değildir.
Bir oyun bölümü ya da doğaçlama, küçük bir küme tarafından oynanırken oyunun herhangi bir yerinde oyuncuların ya da izleyicilerin oyunu durdurup (dondurup) oyunun gidişine müdahale etmeleridir. Rol alabilirler, rol kişilerini sorgulayabilirler, oynanan oyunun seyrini değiştirebilirler. Bu bağlamda sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin yanıtlar aranır. Yalnızca oyuncular sorumlu değil, aynı zamanda gözlemciler (izleyiciler) de sorumludur. Çünkü onlar da oyunun yönünü etkileyeceklerdir. Böylece katılımcıların ya da gözlemcilerin dramayı kurallı biçimde etkilemelerine izin verilmiş olur. Dramada yeni denemeler için bir çeşit deney ortamı gibidir. Sürecin değerlendirilmesi için çok uygun bir tekniktir.
Geriye Dönüş
Drama sürecinde, rol kişi ya da kişileri saniyeler, dakikalar, günler ya da yıllar önce olan olayları canlandırır. Bu süreç karakterlerin geçmişlerini, odaklandıkları ya da içinde bulundukları durumu görmelerini sağlar. Aynı zamanda bugünle de bağlantı kurmaya yardımcı olur. “Dramatik geçmiş ve şimdi” kavramları arasındaki ilişki, oyun ya da doğaçlama devam ederken geçmişte yaşanmış olan sahneler, aralara serpiştirilerek pekiştirilebilir. Bir karakterin geçmişinde yaşanmış önemli bir sahne “Donuk İmge” ile ya da sahnenin değişik yerinde canlandırılabilir. Sözlü ya da sözsüz doğaçlama olarak gerçekleştirmek olasıdır.
İç Ses/Kafa Sesi
Drama çalışmasında karakterlerin karşılaştığı bir sorunun karmaşık yönlerini aydınlatmak için bu teknik kullanabilir. Söz gelimi aralarında çatışma durumu olan iki karakter seçilir. Kümedekilerden iki kişi daha seçilir. Seçilen kişiler çatışan kişilerin iç sesi (kafa sesi) olurlar. O karakterin, sanki sesli olarak düşünüyormuş gibi çatışan düşüncelerini dile getirilirler ya da ahlaki ve siyasi tercihlere dayalı olarak karaktere önerilerde bulunabilirler. Öneriler, daha önceki süreçle ilişkili olmalıdır. İç ses, sahibinin sesi gibi de düşünülebilir.
Bu teknikte karakterler, karşılaşılan sorunların ayrımına daha fazla varırken diğerleri duruma karakterle birlikte girerek düşüncelerini belirtip gerilimi artırıp azaltabilirler.
Küçük Kümelerle Doğaçlama
Genel katılımcı kümesi, küçük alt kümelere bölünerek ana temayla bağıntılı çalışmalar yapar ve yaptıklarını birleştirilerek bütünü oluşturur. Küçük kümeler halinde herhangi bir olaya ilişkin değişik bakış açılarını yansıtmak için doğaçlamaların planlanması, hazırlanıp sunulmasına dayalı bir tekniktir.
Doğaçlamalar yaşantı ya da duruma ilişkin bireylerin var olan birikimlerini yansıtmalarını sağlar. Düşüncelerin belli biçimde düzenlenmesi, içeriğin seçilmesi, karakterlerin belirlenmesi, olay ve diyalogların oluşturulması, eylemde bulunabilme becerilerinin geliştirilmesi ve canlandırmada güvenin sağlanması önemlidir.
Dramatizasyon
Oyunlaştırma (Dramatizasyon) tekniğinde metne bağlı oyunlaştırma esastır. Konunun, metnin seçimi, rollerin dağıtımı daha çok öğretmen/ lider tarafından yapılır. Söz gelimi öğretmen/lider katılımcılara roman, öykü, şiir gibi yazın türlerinden birinin tümü ya da bir bölümünün metnini okur ya da anlatır. Ardından rolleri dağıtır ve çocuklardan, öyküyü canlandırmalarını ister. Bu tür canlandırmalarda tiyatroya benzer bir çalışma süreci izlenir. Oyunlaştırma (Dramatizasyon) tekniğinde, öykünün çocuklara yönelik olması, sahne ve giysilerin öyküde anlatılan gerçek havayı yansıtıcı, karakterlerin ise ilginç olmasına özen gösterilmelidir. Öğretmen dramatizasyon etkinliklerinde daha çok süreci kenardan yönetir, rol almaz. Katılımcılar öğretmen tarafından verilen rollere bağlı kalarak beden dili ya da sözel olarak canlandırmalar yapar, kendilerine verilen metinde bulunan karakterleri canlandırırlar
Öğretmenin Rol Alması (Teacher İn Role)
Dramatik kurguyu biçimlendirmek için çok önemli bir tekniktir. Drama çalışmalarında öğrencilerle birlikte öğretmenin de rol alması anlamına gelir. Bunun için büyük sanatçılık becerilerine sahip olmak gerekmez. Öğretmenlerden beklenen çocuklardan en iyi tepkiyi alabilmek için onları eyleme geçirebilme gücüne sahip olmaktır. Özellikle çocuklardan rol içinde yardım ve öneri isteyen birinin rolüne öğretmenin girmesi durumunda önemli kazanımlar elde edilebilir. Öğretmen aynı zamanda drama lideri olabilir, akran olabilir ya da dersin gelişimi için yararlı herhangi bir rolü oynayabilir. Öğretmen çocuklardan soru sormalarını isteyebilir. Oyunun gelişimine göre onları özel bir kümenin üyesi rolüne sokabilir ve onları cesaretlendirebilir. Eğitimde dramanın özünü çatışmalar oluşturur. Öğretmenin role girmesi tekniğinde önemli olan bu ikilemleri ve çatışma anlarını zenginleştirmektir. Öğretmenin role girdiğini ya da rolden çıktığını göstermek için bir kostüm giymesi ya da elinde bir şey tutması vb. bir belirteç kullanması gerekir.
Ritüeller- Seremoniler
Drama içinde öğrenciler, yıl dönümleri, inanç ve değer sistemlerine uygun olarak ritüeller ve seremoniler düzenlerler
Rol İçinde Yazma
Çocukların/katılımcıların, ele alınan içerik doğrultusunda ve canlandırılan roldeki kişinin ağzından rapor, mektup, kartpostal, çağrı yazısı, mahkeme karar yazısı, toplantı duyurusu vb. yazmalarıdır. Sürmekte olan etkinliğe yön vermek, gerilimi arttırmak ya da yeni bir düşünceyi devreye sokmak üzere öğretmen tarafından gönderilir. Bunu ayrı ayrı yapabilecekleri gibi, ikili, üçlü kümeler hâlinde ortaklaşa da yapabilmektedirler. Çocukların okuma-yazma becerilerini geliştirmelerine elverişli, etkili ve yaygın bir tekniktir.
Rol Kartları
Rol kartları, oynanacak olan rol kişilerini ve kişilerin içinde bulunduğu koşullar hakkındaki ayrıntılı bilginin iletilmesini sağlar. Bunlar eğitimcinin bir dizi değişik rolü birden tanıtmak için süre kazanmak istediği durumlarda yararlı olabilir. Ayrıca, eğitimcinin, çocukların kendi rollerinden başkasının ayrıntılarını bilmesini istemediği durumlarda kullanılır. Bu nedenle öğretmenin hazırladığı kartların, kullanılmadan önce katılımcılar tarafından görülmemelerine dikkat edilmesidir. Ortak tüm bilgilerin her iki kartta da bulunması gerekir. Kartların yararlı olabilmesi için temel doğaçlama becerilerine sahip olmak gerekir. Doğaçlama belli bir sona gidebilir ya da sorun oluştuğunda, öğretmen/lider tarafından durdurulup karakterin rolü sorgulaması sağlanabilir. Bu çalışmalar bazı sahnelerin yeniden ele alınarak genişletilmesini de sağlar
Sıcak Sandalye
Eğitimde drama çalışmalarında çok dikkatli kullanılması gereken tekniklerden biri sıcak sandalye tekniğidir. Çünkü bu teknik daha çok psikodrama çalışmalarında kullanılır. Öğretmen ya da katılımcılar, sandalyeye oturtulan kişiye kesinlikle kişisel sorular sormamalıdırlar. Başka bir deyişle öznel yaşantılar, kişisel duygular, çalışmanın konusu durumuna getirilmemelidir. Bunların yanı sıra yöneltilecek sorular, bireysel sağaltım da içermemelidir. Belirtilen sorunlar dikkate alınmazsa psikodramanın çalışma alanına girilir ki bu da özel bilgi ve uzmanlık gerektirdiğinden, denetlenemeyecek sıkıntılar ortaya çıkabilir. Öte yandan eğitimde dramanın amaçlarından da uzaklaşmış olunur.
Büyük katkılar sağladığını biliyorum ama b u kadar ayrıntısı olduğunu bilmiyordum,teşekkürler canım
YanıtlaSil